6 Ara 2018

Sokrates'in Savunması

Apologia Sokratus.. İktidarı darbe ile ele geçiren demokratlar tarafından MÖ 399 yılında,gençleri doğru yoldan çıkarmak,dinsizlik gibi suçlarla yargılanıp,devamında baldıran zehri içerek ölüme mahkum edildi. Kendisini Atina'nın at sineği olarak tanımlıyordu,çünkü Atina halkını uykusundan uyandırdığını düşünüyordu.Savunmasının da da yazdığı gibi: "Bana uyuklayanın at sineğine vurduğu gibi vuruyorsunuz, ömrünüzün geri kalanını uykuda geçirmek için.'' Kitap üç bölümden oluşuyor,birinci bölüm Sokrates'in asıl savunmasıdır,ikinci kısımda yargı kararı çoktan belli olmuştur ve üçüncü kısımda ise Sokrates'in ölüme giderken sarf ettiği en son sözlerini okuruz Sokrates'in, herkesin tapındığı toplumun tanrılarına tapınmadığı, onların yerine kendi tanrılarına tapındığı, dolayısıyla "dinsizlik" ile suçlandığı; neticesinde de jüri tarafından suçlu bulunarak idama mahkum edildiği davada yapmış olduğu savunma metni. Öncelikle Sokrates'in savunmasına ilişkin birçok farklı savunma metni varmış; fakat en güvenilir metnin Platon'a ait bu metin olduğu kabul ediliyor.

21 Eyl 2018

Üçüncü Polis

Entelektüel okumalar yapanlara, biçilmiş kaftan kitaplardan biri Üçüncü Polis. Bu kitabı okumadan önce modernizm/ postmodernizm nedir, hangi dönemi kapsar araştırmak gerek. Kitabın önsözü çok önemli. Kitapta kolayca gözden kaçırılabilecek noktalar var. Eğer önsözü çok dikkatli okursanız bunun önüne geçebilirsiniz. Kitabı okurken çok defa ''Ben n'apıyorum, bu kitap neyi sembolleştirmiş, sanırım dünya tuhaf bir yer'' gibi sorular düşünceler kafamda uçuştu. Bazen o kadar anlamadım ki yoruldum, acaba bıraksam mı dedim; ama kitabı bitirdiğimde böyle bir kitabı okumak için benim yanlış bir dönemde olduğumu anladım. Çok dinç ve sorunsuz bir döneminizde başlamanızı ve apalamadan koşmamanızı tavsiye ederim.

24 Ağu 2018

Yazmak Eylemi (Bir Toplumsal/Siyasal Olay Üzerine 101 Çeşitleme)

Yaşadığımız, bildiğimiz bir olayı kaç farklı şekilde yazabiliriz?
Kaç farklı göz ile görebiliriz bir olayı? Kendimiz, bir yabancı ya da hiç kimse olarak..

"Ama yazabilirim. Korkularımı, kaygılarımı, düşlerimi, düşüşlerimi yazdığım gibi bu eylemi de yazabilirim Çünkü yazmak da bir eylemdir."(s.137)

Ferit Edgü Yazmak Eylemini, Raymond Queneau'nun Biçem Alıştırmaları kitabının çevirisini yaparken yazmaya karar veriyor.

14 Haz 2018

Ortaçağ’da Venedik, Papalık ve Türkler

Kitabın giriş kısmında Akdeniz’deki egemenlik mücadelelerinden kısaca bahsedilmiş, özellikle Malazgirt Savaşı’ndan sonra Türklerin süratle Ege kıyılarına kadar ulaşmasına değinir. Üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde yazar, 1243-1304 yılları arasında artık iyice güçten düşmüş, başkentini kaybedip zor bela 1261‘de geri aldıktan sonra dahi toparlanamamış ve Anadolu’yu iyice ihmal etmiş olan Bizans’ın Ege Adaları ile Batı Anadolu’daki topraklarının nasıl tek tek kaybettiğini anlatmaktadır. Boş ve savunmasız buldukları bu alanlara yerleşenler Türkler ve Latinler olacaktı. Kitabın ikinci bölümünde 1304-1334 yılları arasında buralara yerleşen Türker ve Latinler arasındaki deniz savaşları, ticari ve siyasi münasebetler konu edilnilmiş. Yazar özellikle bu konulara değinirken Latince ifadelerden yararlanmış ve dönemin birincil kaynaklarından birçok örnek vermiş. Buradaki bilgiler sayesinde daha sonraları Osmanlı‘yı da bir hayli meşgul eden Rodos Şövalyeleri’nin adaya nasıl gelip yerleştiğini ve kurulduğunu öğrenebiliyoruz. Ayrıca anlaşılıyor ki Ege’deki deniz beyliklerinin öncüsü olan Menteşe Beyliği bu dönemde zayıflamaya başlamış, Aydınoğulları, Saruhanoğulları ve Karesi gibi beylikler bu dönemde ön plana çıkmaya başlamıştır.